Dışişleri mesleğindeki başarı, öncelikle soğukkanlılığı, objektifliği, mutlak profesyonelliği, uğraştığınız konular ile aranıza mesafe koyabilmeyi gerektirir. İyi bir insan olmanın önde gelen özellikleri ise farklıdır: Duyarlılık, bazen duygusallık, arkadaşlık, paylaşabilmek, özveri, kimi durumda objektif değil, alabildiğine sübjektif davranabilmek... "Çok iyi bir hariciyeci" olmak, önemli niteliktir. Ama daha da önemlisi, çok iyi bir hariciyecinin, aynı zamanda "çok iyi bir insan" olmasıdır. Yaman Başkut, işte budur. Yaman Başkut'la uzun süre ve çok yoğun çalışma beraberliğimiz oldu. Dışişlerindeki başarılarının bir bölümünü birlikte yaşadık. Meslek deneyimini, birikimini, çalışma azmini anlatmaya gerek yok: bunları, Başkut'la çalışmış bütün arkadaşları ve yurtdışındaki muhatapları bilir. Benim, kendisinde bulduğum ve her zaman saygı duyduğum ayrıcalığı, dış siyasetin -hatta iç siyasetin- 'özünü', 'amacını', bir bakıma 'temel parametresini' çok doğru okuması ve net görmesi olmuştur. Bana göre bu, 'halkımızın ekmeği ve çocuklarımızın geleceğidir'. İç siyaset gibi, dış siyasetin de son tahlildeki hedefi budur. Bütün diğer kaygılar, bu hedefin birer işlevi konumundadır. İç siyaset gibi, dış siyaset de, halkın ekmeğini büyütmek ve çocukların geleceğini, bugünkünden daha güzel geleceğini yaratmak için yapılır. Daha doğrusu, bunun için yapılmalıdır. Başkut, böyle bir dış siyaset anlayışını özümsemiş ve bunun gereği olan mesleki birikimi gerçekleştirmiş bir diplomattır. Özelliği, dış ekonomik ilişkilerin siyasal temelini oluşturmaktaki olağanüstü yeteneği ve başarısıdır. Balkanlardaki ekonomik varlığımızın, gelişen ekonomik ilişkilerimizin modelini, Bükreş Büyükelçisi olarak Başkut yaratmıştır. 'Karadeniz Ekonomik İşbirliği' teşkilatının oluşumunda en büyük pay, onundur. Rusya ile ekonomik işbirliğinin gelişiminde, Moskova Büyükelçiliğimizin Müsteşarı olarak belirleyici katkıları vardır. 'Mavi Akım Projesindeki' bazı yanlışlardan hiç değilse bir bölümü, Başkut'un Dışişleri adına direnişiyle önlenebilmiştir…

---